Sayfalar

19 Temmuz 2014 Cumartesi

TÜRKİYE DIŞ POLİTİKASINA ÇEKİ DÜZEN VERMELİ


      Türkiyenin izlemiş olduğu dış politika uzun süredir uyarmamıza rağmen gerçekleri görüp hükümet erkini eleştirmemize rağmen hala alt seviyelerde ve Türkiyenin elinde bulunan imkan ve jeopolitik konumunu iyi kullanamayan ve baskınlığını istikrarlılığını sürdüremeyen bir hükümet ile karşı karşıyayız.Malesef  hükümet dış politika olarak başarısız bir tablo çiziyor.Ortadoğu Projesinin savunuculuğunu yapıyor.Defalarca söyledik ve eleştirdik.Eğer siz Ortadoğuda denge kurmak istiyorsanız birleştirici olmalı vede Ağırlığınızı koymalısınız.

   Dünya konjukturunde Türkiye diğer yabancı Devletler açısından büyük bir güç.Elimizdeki imkanlar hiçbir ülkeye nasip olmayacak şekilde bize bahşolunmuş.Ama Dış politika olarak neredeyse çökmüş konumdayız
Sınırlarımız arap saçı gibi güney ve güneydoğu sınırlarımız delik deşik giren çıkan nasıl kayıt altına alınıyor kimse bilmiyor.Suriyeli mültecilere kucak açarak insani sınavı geçen Türkiye, krize yönelik politik duruşunda ciddi yanlışlar yaptı. Bunun da bedelini hem Suriye halkı ödüyor, hem Türkiye. Sınırda insanlarımız ölüyor, bölge toplumsal patlamalara gebe, mezhepsel gerginlik artıyor ve şimdiye kadar görmediğimiz bir terör türü riskiyle karşı karşıyayız. Kısaca Suriye krizi, taşıdığı riskler dolayısıyla Türkiye’nin en önemli iç ve dış politika meselesi. Türkiye bu krizi yönetemedi.Diğer yandan Mısır ile ayrı bir dış politika stratejisi yaşandı sonuç ortada Mısırla herşey kesildi.

Artık hükümetin, ‘Suriye bizim arka bahçemiz, Ortadoğu’yu yeniden dizayn ederiz’ hamasetinden vazgeçmesi gerek. Suriye’de rejim değişikliği politikasını bir yana bırakıp krizin yarattığı riskleri minimize edici politikalara öncelik vermekte yarar var.
"Ortadoğuda haberimiz olmadan yaprak kımıldamaz kuş Uçmaz" edebiyatını bir kenara bırakıp artık gerçekleri görmenin zamanıdır.Malesefki üst üste yapılan dış politika hataları ortadoğu sınırlarımızın yeniden şekillenmesine ve bazı aktörlerin çıkmasına veyahut çıkarılmasına yol açmıştır.Musul ve Kerkükle başlayan kriz ve tırmanan gerilim konsolosluktaki askerlerimiz, (Işid tarafından) rehine tutulan ve ek olarak Kerkükteki Türkmen gardaşlarımızın katledilmeleri Musul ve Kerkükteki Petrol sorunu,Türkiyenin buraya gerekli müdaheleyi yapamaması, adeta tırsak kaplan gibi olması,Ortadoğuda krizi dahada tırmandırmış üst seviyelere getirmiştir.
Bölgedeki enerji havzalarına ve enerji nakil hatlarının güvenliğine sahip çıkmak isteyen emperyal güçlerin kendi aralarında da kavgalar var. Türkiye dünyadaki bütün örgütlerin savaş alanına döndü. Irak ve Suriye’ye Türkiye üzerinden gidiliyor. El Kaide örgütü, Amerika onunla savaşıyormuş gibi yapsa da Amerika’nın himayesinde bir örgüt. El Nusra örgütünün elemanlarının kimler tarafından eğitildiği biliniyor. IŞİD de El Kaide’nin bir yan kolu. Onun da beslendiği alanlar belli. El Nusra, Terör Örgütleri Listesi’ne girdi, IŞİD daha o listeye alınmadı. Buradaki kavga Doğu Akdeniz Havzası’ndaki yer altı zenginliği olan karbon ve hidrokarbon yataklarını kimin çıkaracağının ve oradaki hakimiyetinin nasıl olacağı kavgasıdır.ABD, bir zamanlar düşman olduğu İran ile, Irak konusunda ve IŞİD’e saldırılar için iş birliği yapmaya hazırlanıyor. Bu arada, Suriye’deki Esad yönetimiyle el altından görüşüyor. Kendinize ait bir dış politikanız yoksa, bir taraftan öteki tarafa savrulup durursunuz.

Şimdilerde Türkiye düşmanları, akbabalar gibi başımıza üşüşmüş bulunuyor. 

Ve en son olarak bir başka kriz Filistin, İsrail Gazzeyi bombalıyor,kınıyoruz.Türkmenler katlediliyor seyrediyoruz.Kınama ve tepki gösterme ile olmuyor,İcraat gerekiyor

Türkiyenin dış politikada bazı yaptırımlara gitmesi gerek;
İsrail için yapılması gereken ne ise yapılmalı
Irak içinde yapılması gereken ne ise yapılmalı



Erkan MACİT
Yurt Partisi Güngören
İlçe Başkanı


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder