Sayfalar

4 Ekim 2014 Cumartesi

BAYRAM MESAJI




















TÜM TÜRK DÜNYASININ,İSLAM ÇATISI ALTINDAKİ COĞRAFYANIN BARIŞ VE HUZUR İÇERSİNDE BİR BAYRAM GEÇİRMESİ TEMENNİSİ İLE

KURBAN BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN..

ERKAN MACİT

GÜNGÖREN İLÇE BAŞKANI

13 Ağustos 2014 Çarşamba

Şehzade Bilal’in vakfı uçarken, Fatih Sultan Mehmet’in vakfı göçmüş!.




Şehzade Bilal’in vakfı uçarken, Fatih Sultan Mehmet’in vakfı göçmüş!..

27 Şubat 2014, 16:27

Sn Genel Başkanımız Sadettin Tantanın gazetelere verdiği Demeç,,

.

TÜRGEV (Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı) 1996 yılında 5 milyar lirayla kurulmuş.
Baş­ba­ka­n’­ın oğ­lu Bi­lal Er­do­ğa­n’­ın yö­ne­ti­ci­le­ri ara­sın­da bu­lun­du­ğu TÜR­GEV (Tür­ki­ye Genç­lik ve Eğitime Hizmet Vak­fı) 1996 yı­lın­da 5 mil­yar li­ray­la ku­rul­muş.
Va­kıf 2012 yı­lın­da 156 mil­yon (1996’nın pa­ra he­sa­bı­na gö­re 156 tril­yon) li­ra­lık malvar­lı­ğı be­ya­nın­da bu­lun­muş.
Böy­le­ce sa­hip ol­du­ğu var­lık­lar 16 yıl­da ‘31 bin ka­t’ art­mış.
Bu­na “Ro­yal Pro­to­col” ad­lı şir­ke­tin, bir ke­re­de ya­tır­dı­ğı 100 mil­yon do­lar (yak­la­şık 220 mil­yar li­ra) da­hil de­ğil!
Ra­kam­la­rın da söy­le­di­ği gi­bi, Bi­lal Er­do­ğa­n’­ın yö­ne­ti­ci­si ol­du­ğu TÜR­GEV, AKP ik­ti­da­rı dö­ne­min­de ade­ta uç­muş!
Yurt Par­ti­si Ge­nel Baş­ka­nı ve bir za­man­la­rın ef­sa­ne po­lis şe­fi Sa­det­tin Tan­tan ise TÜR­GEV uçar­ken, Fa­tih Sul­tan Meh­me­t’­in mi­ra­sı olan Ok­mey­da­nı Vak­fı­’nın göç­tü­ğü­nü öne sü­rü­yor.
“İk­ti­dar her fır­sat­ta Os­man­lı İm­pa­ra­tor­lu­ğu­’nu ör­nek mo­del ola­rak gös­te­ri­yor, ‘Ye­ni Os­man­lı­’ açı­lı­mı ya­pı­yor. Yi­ne her fır­sat­ta ‘ec­da­dı­mı­z’ slo­ga­nı­na sa­rı­lı­yor. Bun­la­rın ço­ğu ya­lan. As­lın­da yap­tık­la­rı say­gı­sız­lık­tır” di­yen Tan­tan, id­di­alı çı­kı­şı­nı şöy­le sür­dü­rü­yor:
“Os­man­lı Dev­le­ti­’n­de top­lu­mun ba­zı ih­ti­yaç­la­rı­nın kar­şı­lan­ma­sı, zen­gin­le­rin kur­duk­la­rı va­kıf­la­ra bı­ra­kıl­mış­tır. Ta­ri­hin sey­ri için­de va­kıf­lar sos­yal, eko­no­mik, eği­tim, sağ­lık, sa­nat, mi­ma­ri, ula­şım ve ba­yın­dır­lık alan­la­rın­da önem­li rol­ler oy­na­mış­tır. Ve hat­ta o gün­kü si­lah­lı kuv­vet­le­rin lo­jis­ti­ği de va­kıf­lar­ca sağ­lan­mış­tır. Va­kıf, bir kim­se­nin ma­lı­nın bir kıs­mı­nı ve­ya ta­ma­mı­nı ha­yır işi­ne, di­ni ve­ya sos­yal bir hiz­me­te ebe­di­yen tah­sis et­me­si­dir. Vak­fi­ye de, ka­dı hu­zu­run­da dü­zen­le­nen, va­kıf şart­la­rı­nı be­lir­ten söz­leş­me­dir.”

Tan­tan çar­pı­cı açık­la­ma­la­rı­na de­vam edi­yor:
“Fa­tih Sul­tan Meh­me­t’­in üç vak­fı var­dır. Aya­soy­fa ve Ye­ni Ca­mi Vak­fı, Eyüp Vak­fı ile Ok­mey­da­nı Vak­fı. Ok­mey­da­nı top­lam 2000 dö­nüm alan üze­ri­ne ku­ru­lu. Yer­le­şik nü­fus 100 bi­ne ya­kın. İk­ti­dar 2008 Şu­ba­tı’ın­da bir ‘Ta­kas Ya­sa­sı­’ çı­kar­dı. Bu­na gö­re 2000 dö­nüm ara­zi­nin kar­şı­lı­ğı ola­rak Ok­mey­da­nı Vak­fı­’na Ke­mer­bur­ga­z’­da 200 dö­nüm yer ver­di­ler. San­ki çok gü­zel bir şey yap­mış­lar gi­bi her yer­de de ‘Fa­ti­h’­in hak­kı­nı ver­di­k’ di­ye ko­nuş­tu­lar! Da­ğın ba­şın­da­ki 200 dö­nüm ye­ri, şeh­rin gö­be­ğin­de bu­lu­nan 2000 dö­nüm­lük çok de­ğer­li ara­ziy­le kı­yas­la­dı­ğı­nız­da de­ve­de ku­lak kal­dı­ğı­nı gö­rü­yor­su­nuz! Han­gi hak­kı ver­miş­ler?”
Tan­tan bu çı­kı­şı, AK­P’­nin çok sa­vun­du­ğu Os­man­lı­’ya bi­le iha­net et­ti­ği­ni an­lat­mak için yap­tı­ğı­nı söy­lü­yor.
“Na­sıl iha­net edil­di?” so­ru­su­na da ce­va­bı ha­zır:
“Ok­mey­da­nı, İs­tan­bu­l’­un fet­hin­de Os­man­lı ok­çu­la­rı­nın mev­zi­len­di­ği mey­dan­dır. Bu ta­rih­ten son­ra Fa­tih Sul­tan Meh­met ta­ra­fın­dan ok­çu­la­rın ta­lim ala­nı ola­rak vak­fe­dil­miş­tir. Fa­tih, fet­hi Ok­mey­da­nı­’n­dan yö­net­miş­tir. Ok­mey­da­nı ala­nı, 2010 yı­lı­na ka­dar Fa­tih Sul­tan Meh­met Vak­fı­’nın ta­pu­lu ara­zi­siy­di. Bu ta­rih­ten son­ra vak­fa, Ke­mer­bur­ga­z’­da­ki 200 dö­nüm­lük ara­zi­yi tah­sis et­ti­ler. Okmeydanı’ndaki ala­nı, ya­pı­lan pro­to­kol­ler doğ­rul­tu­sun­da ön­ce Ha­zi­ne­’nin, da­ha son­ra da be­le­di­ye­nin mül­ki­ye­ti­ne ge­çir­di­ler. Ya­ni ye­ni bir rant yağ­ma­sı­nın alt­ya­pı­sı­nı oluş­tur­du­lar!”
Soh­bet sı­ra­sın­da yö­nelt­ti­ğim “A­ma Ok­mey­da­nı­’n­da­ki yağ­ma­nın baş­lan­gı­cı geç­mi­şe da­yan­mı­yor mu?” so­ru­su­nu ise şöy­le ce­vap­lı­yor:
“E­vet doğ­ru. So­run 1950’de baş­la­dı. Va­kıf se­ne­di ile Ok­mey­da­nı­’n­da ya­pı­laş­ma ve yer­le­şim ya­sak­lan­mış­tı. Os­man­lı dö­ne­min­de, Ok­çu­lar der­ga­hı, na­maz­gah, men­zil ve ni­şan taş­la­rı dı­şın­da bu alan­da her­han­gi bir ya­pı­laş­ma­ya gi­dil­me­miş­ti. Cum­hu­ri­ye­tin ilk yıl­la­rın­da da böl­ge ko­ru­ma al­tın­day­dı. 1950 yı­lın­dan iti­ba­ren, ya­ni De­mok­rat Par­ti ik­ti­da­rıy­la kon­trol­süz bir yer­le­şim baş­la­dı. İs­tan­bu­l’­a olan yo­ğun göç­le bir­lik­te, Ok­mey­da­nı­’n­da ön­le­ne­me­yen bir ara­zi ve ya­pı yağ­ma­sı ya­şan­dı, va­kıf ara­zi­si man­tar gi­bi bi­ten bi­na­lar­la dol­du. Bi­na­lar, ev­ler, ar­sa­lar za­man için­de el de­ğiş­ti­rin­ce, için­den çı­kıl­maz bir hak­lar so­ru­nu oluş­tu. Ok­mey­da­nı­’n­da ya­şa­yan­lar ara­zi sa­hi­bi olan vak­fın da­va­la­rıy­la kar­şı kar­şı­ya kal­dı. Sa­tın ala­rak otur­duk­la­rı bi­na­lar­da sü­rek­li yı­kım, sü­rek­li çı­ka­rıl­ma en­di­şe­si ile ya­şa­dı­lar. Mil­li Em­la­k’­la ya­pı­lan pro­to­kol­le, ara­zi­nin be­le­di­ye­ye dev­ri­ne ka­dar mülk sa­hip­le­ri­nin el­le­rin­de­ki tüm alım sa­tım bel­ge­le­ri iş­lev­siz­di. Çün­kü bu­ra­da­ki mül­kün ve ta­pu­nun tek sa­hi­bi 2010 yı­lı­na ka­dar Fa­tih Sul­tan Meh­met Vak­fı idi. Ta­kas­la son dar­be­yi AKP vur­muş­tur. Ya­ni 2000 dö­nüm­lük pa­ha bi­çil­mez ara­zi, da­ğın ba­şın­da­ki 200 dö­nüm­lük top­rak­la ta­kas edil­miş­tir!”

Sö­zü faz­la uzat­ma­ya ge­rek yok.
Bü­yük im­pa­ra­tor Fa­tih Sul­tan Meh­met, 1432-1481 yıl­la­rı ara­sın­da ya­şa­dı.
Bi­ze İs­tan­bul gi­bi dün­ya­nın en gü­zel ken­ti­ni ar­ma­ğan eder­ken he­nüz 21 ya­şın­day­dı.
Ama o dö­nem­ler çok ge­ri­de kal­dı!
Şim­di “şeh­za­de­ler” dö­ne­min­de­yiz.
Şeh­za­de ne bu­yu­rur­sa “o” olu­yor!
Tü­yü bit­me­miş ye­tim hak­kıy­la vak­fa ba­ğış (!) ya­pan­lar da “Şeh­za­de­miz böy­le bu­yur­du!” di­yorBaş­ba­ka­n’­ın oğ­lu Bi­lal Er­do­ğa­n’­ın yö­ne­ti­ci­le­ri ara­sın­da bu­lun­du­ğu TÜR­GEV (Tür­ki­ye Genç­lik ve Eğitime Hizmet Vak­fı) 1996 yı­lın­da 5 mil­yar li­ray­la ku­rul­muş.
Va­kıf 2012 yı­lın­da 156 mil­yon (1996’nın pa­ra he­sa­bı­na gö­re 156 tril­yon) li­ra­lık malvar­lı­ğı be­ya­nın­da bu­lun­muş.
Böy­le­ce sa­hip ol­du­ğu var­lık­lar 16 yıl­da ‘31 bin ka­t’ art­mış.
Bu­na “Ro­yal Pro­to­col” ad­lı şir­ke­tin, bir ke­re­de ya­tır­dı­ğı 100 mil­yon do­lar (yak­la­şık 220 mil­yar li­ra) da­hil de­ğil!
Ra­kam­la­rın da söy­le­di­ği gi­bi, Bi­lal Er­do­ğa­n’­ın yö­ne­ti­ci­si ol­du­ğu TÜR­GEV, AKP ik­ti­da­rı dö­ne­min­de ade­ta uç­muş!
Yurt Par­ti­si Ge­nel Baş­ka­nı ve bir za­man­la­rın ef­sa­ne po­lis şe­fi Sa­det­tin Tan­tan ise TÜR­GEV uçar­ken, Fa­tih Sul­tan Meh­me­t’­in mi­ra­sı olan Ok­mey­da­nı Vak­fı­’nın göç­tü­ğü­nü öne sü­rü­yor.
“İk­ti­dar her fır­sat­ta Os­man­lı İm­pa­ra­tor­lu­ğu­’nu ör­nek mo­del ola­rak gös­te­ri­yor, ‘Ye­ni Os­man­lı­’ açı­lı­mı ya­pı­yor. Yi­ne her fır­sat­ta ‘ec­da­dı­mı­z’ slo­ga­nı­na sa­rı­lı­yor. Bun­la­rın ço­ğu ya­lan. As­lın­da yap­tık­la­rı say­gı­sız­lık­tır” di­yen Tan­tan, id­di­alı çı­kı­şı­nı şöy­le sür­dü­rü­yor:
“Os­man­lı Dev­le­ti­’n­de top­lu­mun ba­zı ih­ti­yaç­la­rı­nın kar­şı­lan­ma­sı, zen­gin­le­rin kur­duk­la­rı va­kıf­la­ra bı­ra­kıl­mış­tır. Ta­ri­hin sey­ri için­de va­kıf­lar sos­yal, eko­no­mik, eği­tim, sağ­lık, sa­nat, mi­ma­ri, ula­şım ve ba­yın­dır­lık alan­la­rın­da önem­li rol­ler oy­na­mış­tır. Ve hat­ta o gün­kü si­lah­lı kuv­vet­le­rin lo­jis­ti­ği de va­kıf­lar­ca sağ­lan­mış­tır. Va­kıf, bir kim­se­nin ma­lı­nın bir kıs­mı­nı ve­ya ta­ma­mı­nı ha­yır işi­ne, di­ni ve­ya sos­yal bir hiz­me­te ebe­di­yen tah­sis et­me­si­dir. Vak­fi­ye de, ka­dı hu­zu­run­da dü­zen­le­nen, va­kıf şart­la­rı­nı be­lir­ten söz­leş­me­dir.”

Tan­tan çar­pı­cı açık­la­ma­la­rı­na de­vam edi­yor:
“Fa­tih Sul­tan Meh­me­t’­in üç vak­fı var­dır. Aya­soy­fa ve Ye­ni Ca­mi Vak­fı, Eyüp Vak­fı ile Ok­mey­da­nı Vak­fı. Ok­mey­da­nı top­lam 2000 dö­nüm alan üze­ri­ne ku­ru­lu. Yer­le­şik nü­fus 100 bi­ne ya­kın. İk­ti­dar 2008 Şu­ba­tı’ın­da bir ‘Ta­kas Ya­sa­sı­’ çı­kar­dı. Bu­na gö­re 2000 dö­nüm ara­zi­nin kar­şı­lı­ğı ola­rak Ok­mey­da­nı Vak­fı­’na Ke­mer­bur­ga­z’­da 200 dö­nüm yer ver­di­ler. San­ki çok gü­zel bir şey yap­mış­lar gi­bi her yer­de de ‘Fa­ti­h’­in hak­kı­nı ver­di­k’ di­ye ko­nuş­tu­lar! Da­ğın ba­şın­da­ki 200 dö­nüm ye­ri, şeh­rin gö­be­ğin­de bu­lu­nan 2000 dö­nüm­lük çok de­ğer­li ara­ziy­le kı­yas­la­dı­ğı­nız­da de­ve­de ku­lak kal­dı­ğı­nı gö­rü­yor­su­nuz! Han­gi hak­kı ver­miş­ler?”
Tan­tan bu çı­kı­şı, AK­P’­nin çok sa­vun­du­ğu Os­man­lı­’ya bi­le iha­net et­ti­ği­ni an­lat­mak için yap­tı­ğı­nı söy­lü­yor.
“Na­sıl iha­net edil­di?” so­ru­su­na da ce­va­bı ha­zır:
“Ok­mey­da­nı, İs­tan­bu­l’­un fet­hin­de Os­man­lı ok­çu­la­rı­nın mev­zi­len­di­ği mey­dan­dır. Bu ta­rih­ten son­ra Fa­tih Sul­tan Meh­met ta­ra­fın­dan ok­çu­la­rın ta­lim ala­nı ola­rak vak­fe­dil­miş­tir. Fa­tih, fet­hi Ok­mey­da­nı­’n­dan yö­net­miş­tir. Ok­mey­da­nı ala­nı, 2010 yı­lı­na ka­dar Fa­tih Sul­tan Meh­met Vak­fı­’nın ta­pu­lu ara­zi­siy­di. Bu ta­rih­ten son­ra vak­fa, Ke­mer­bur­ga­z’­da­ki 200 dö­nüm­lük ara­zi­yi tah­sis et­ti­ler. Okmeydanı’ndaki ala­nı, ya­pı­lan pro­to­kol­ler doğ­rul­tu­sun­da ön­ce Ha­zi­ne­’nin, da­ha son­ra da be­le­di­ye­nin mül­ki­ye­ti­ne ge­çir­di­ler. Ya­ni ye­ni bir rant yağ­ma­sı­nın alt­ya­pı­sı­nı oluş­tur­du­lar!”
Soh­bet sı­ra­sın­da yö­nelt­ti­ğim “A­ma Ok­mey­da­nı­’n­da­ki yağ­ma­nın baş­lan­gı­cı geç­mi­şe da­yan­mı­yor mu?” so­ru­su­nu ise şöy­le ce­vap­lı­yor:
“E­vet doğ­ru. So­run 1950’de baş­la­dı. Va­kıf se­ne­di ile Ok­mey­da­nı­’n­da ya­pı­laş­ma ve yer­le­şim ya­sak­lan­mış­tı. Os­man­lı dö­ne­min­de, Ok­çu­lar der­ga­hı, na­maz­gah, men­zil ve ni­şan taş­la­rı dı­şın­da bu alan­da her­han­gi bir ya­pı­laş­ma­ya gi­dil­me­miş­ti. Cum­hu­ri­ye­tin ilk yıl­la­rın­da da böl­ge ko­ru­ma al­tın­day­dı. 1950 yı­lın­dan iti­ba­ren, ya­ni De­mok­rat Par­ti ik­ti­da­rıy­la kon­trol­süz bir yer­le­şim baş­la­dı. İs­tan­bu­l’­a olan yo­ğun göç­le bir­lik­te, Ok­mey­da­nı­’n­da ön­le­ne­me­yen bir ara­zi ve ya­pı yağ­ma­sı ya­şan­dı, va­kıf ara­zi­si man­tar gi­bi bi­ten bi­na­lar­la dol­du. Bi­na­lar, ev­ler, ar­sa­lar za­man için­de el de­ğiş­ti­rin­ce, için­den çı­kıl­maz bir hak­lar so­ru­nu oluş­tu. Ok­mey­da­nı­’n­da ya­şa­yan­lar ara­zi sa­hi­bi olan vak­fın da­va­la­rıy­la kar­şı kar­şı­ya kal­dı. Sa­tın ala­rak otur­duk­la­rı bi­na­lar­da sü­rek­li yı­kım, sü­rek­li çı­ka­rıl­ma en­di­şe­si ile ya­şa­dı­lar. Mil­li Em­la­k’­la ya­pı­lan pro­to­kol­le, ara­zi­nin be­le­di­ye­ye dev­ri­ne ka­dar mülk sa­hip­le­ri­nin el­le­rin­de­ki tüm alım sa­tım bel­ge­le­ri iş­lev­siz­di. Çün­kü bu­ra­da­ki mül­kün ve ta­pu­nun tek sa­hi­bi 2010 yı­lı­na ka­dar Fa­tih Sul­tan Meh­met Vak­fı idi. Ta­kas­la son dar­be­yi AKP vur­muş­tur. Ya­ni 2000 dö­nüm­lük pa­ha bi­çil­mez ara­zi, da­ğın ba­şın­da­ki 200 dö­nüm­lük top­rak­la ta­kas edil­miş­tir!”

Sö­zü faz­la uzat­ma­ya ge­rek yok.
Bü­yük im­pa­ra­tor Fa­tih Sul­tan Meh­met, 1432-1481 yıl­la­rı ara­sın­da ya­şa­dı.
Bi­ze İs­tan­bul gi­bi dün­ya­nın en gü­zel ken­ti­ni ar­ma­ğan eder­ken he­nüz 21 ya­şın­day­dı.
Ama o dö­nem­ler çok ge­ri­de kal­dı!
Şim­di “şeh­za­de­ler” dö­ne­min­de­yiz.
Şeh­za­de ne bu­yu­rur­sa “o” olu­yor!
Tü­yü bit­me­miş ye­tim hak­kıy­la vak­fa ba­ğış (!) ya­pan­lar da “Şeh­za­de­miz böy­le bu­yur­du!” di­yor 

26 Temmuz 2014 Cumartesi

BAYRAM MESAJI



                                                   

TÜM TÜRKİYEMİZİN,YURTSEVER  VE AZİZ MİLLETİMİZİN VE BÜYÜK İSLAM

CAMİASININ 
RAMAZAN BAYRAMINI TEBRİK EDER.SEVGİNİN VE HUZURUN

HAKİM OLDUĞU BİR BAYRAM DİLERİZ.


BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN!


YURT PARTİSİ
GÜNGÖREN İLÇE TEŞKİLATI

TÜRKİYE SİYASİ OTORİTESİNİ KULLANAMIYOR! BAĞIMLIDIR.


   
   Baştan sona kadar bağımlı bir siyasi çizgi ile yönetiliyoruz.Hiçbirimizin onaylamayacağı şeyler malesefki algı yöntemi ile beyinlerimize empoze ediliyor.
Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı olarak onaylamayacağımız şeyler için ortam yumuşatılarak onaylamamız isteniyor.Siyasi Erk kendi otoritesini kullanamayan bir hükümettir.Bu bağlamda kınamalar,etrafa gaz verir gibi konuşmalar ve mitingler ile kahramanlık hikayeleri anlatmaktadır.Türkiye siyasi sahnesine nasıl geldikleri ve kimler tarafından getirildikleri apaçık belli olan AKP iktidarının Son 10 yılda Türkiyede algı adına neler yaptıkları ve birçok olumsuz şartları Türkiyeye yaşattıkları apaçık ortadadır.10 yıl önce PKK bitme bitirilme noktasında temizlenme operasyonunda iken,Bugün PKK ve Bebek Katili ile pazarlıklar yapılıp masaya oturulmaktadır.Bunlar tamamen bir proje ürünüdür.10 yıl önce Akp Cemaatler ile hareket edip rol oynarken çıkarlar ters düşünce bugün Türkiye cemaatler ve kamplaşmalar ülkesi olmuştur.Ve çıkarları adına Kurumları tehlikeye sokmuşlardır.

Türkiyedeki İktidar milletin duyguları ile oynamayı çok iyi biliyor,algı yönetimini çok iyi biliyor,teşkilatlanma adına heryere nüfus ederek kan emici yarasa gibi Türk milletinin altını oyan bir sistem kurmuşlardır.Ve sistem kendi içersinde işlemektedir
Yolsuzluk adına,Rant adına ne varsa herkes kendi heybesini doldurma adına bu yola çıkmıştır.Ve teşkilat birer yiyici gibidir.Takiye yapan halkın milletin gözünü dindarlıkla boyayan bu zihniyet sistemi AKP nin Tüm teşkilat sisteminde aynen harfiyen işlemektedir.Mİlleti düşünen millet için fayda sağlayan yoktur.

Hizmet adına yapılan tüm projeler Yollar,ulaşım sistemleri,yapılar,ve sosyal paylaşım alanları,köprüler,hizmet ulaşım araçları.hepsinin yapımında gidilen sistem şaibelidir.Halk için değil kendi cebimi doldurayım mantığı vardır.Bugün milletimize dayatmak istenilen "Çalsında Bizimkisi Çalsın" mantığıdır.Sistem kokuşmuşluk içersindedir.Bu yanlıştır.

Türkiye yeni bir yapılanmaya giriyor.Bu yeni yapılanma kendi içersinde bazı yanlışları görecek ve doğruyu bulacaktır.Ben buna inanıyorum.Bizler duruşumuzdan taviz vermedik vermeyeceğizde.Akp iktidarının yolsuzlukları ve Türkiye milletinin bölünmez bütünlüğünü bozan girişimleri ergeç yargılanma noktasında bir gün önümüze çıkacaktır.Yolsuzluğa bulaşmış ve Türkiyenin siyasi geleceğini karartan bir iktidarın karşısında olmak Aziz millletimizin çıkarlarını korumak öncelikli görevimizdir.


Erkan MACİT
Yurt Partisi Güngören
İlçe Başkanı



19 Temmuz 2014 Cumartesi

TÜRKİYE DIŞ POLİTİKASINA ÇEKİ DÜZEN VERMELİ


      Türkiyenin izlemiş olduğu dış politika uzun süredir uyarmamıza rağmen gerçekleri görüp hükümet erkini eleştirmemize rağmen hala alt seviyelerde ve Türkiyenin elinde bulunan imkan ve jeopolitik konumunu iyi kullanamayan ve baskınlığını istikrarlılığını sürdüremeyen bir hükümet ile karşı karşıyayız.Malesef  hükümet dış politika olarak başarısız bir tablo çiziyor.Ortadoğu Projesinin savunuculuğunu yapıyor.Defalarca söyledik ve eleştirdik.Eğer siz Ortadoğuda denge kurmak istiyorsanız birleştirici olmalı vede Ağırlığınızı koymalısınız.

   Dünya konjukturunde Türkiye diğer yabancı Devletler açısından büyük bir güç.Elimizdeki imkanlar hiçbir ülkeye nasip olmayacak şekilde bize bahşolunmuş.Ama Dış politika olarak neredeyse çökmüş konumdayız
Sınırlarımız arap saçı gibi güney ve güneydoğu sınırlarımız delik deşik giren çıkan nasıl kayıt altına alınıyor kimse bilmiyor.Suriyeli mültecilere kucak açarak insani sınavı geçen Türkiye, krize yönelik politik duruşunda ciddi yanlışlar yaptı. Bunun da bedelini hem Suriye halkı ödüyor, hem Türkiye. Sınırda insanlarımız ölüyor, bölge toplumsal patlamalara gebe, mezhepsel gerginlik artıyor ve şimdiye kadar görmediğimiz bir terör türü riskiyle karşı karşıyayız. Kısaca Suriye krizi, taşıdığı riskler dolayısıyla Türkiye’nin en önemli iç ve dış politika meselesi. Türkiye bu krizi yönetemedi.Diğer yandan Mısır ile ayrı bir dış politika stratejisi yaşandı sonuç ortada Mısırla herşey kesildi.

Artık hükümetin, ‘Suriye bizim arka bahçemiz, Ortadoğu’yu yeniden dizayn ederiz’ hamasetinden vazgeçmesi gerek. Suriye’de rejim değişikliği politikasını bir yana bırakıp krizin yarattığı riskleri minimize edici politikalara öncelik vermekte yarar var.
"Ortadoğuda haberimiz olmadan yaprak kımıldamaz kuş Uçmaz" edebiyatını bir kenara bırakıp artık gerçekleri görmenin zamanıdır.Malesefki üst üste yapılan dış politika hataları ortadoğu sınırlarımızın yeniden şekillenmesine ve bazı aktörlerin çıkmasına veyahut çıkarılmasına yol açmıştır.Musul ve Kerkükle başlayan kriz ve tırmanan gerilim konsolosluktaki askerlerimiz, (Işid tarafından) rehine tutulan ve ek olarak Kerkükteki Türkmen gardaşlarımızın katledilmeleri Musul ve Kerkükteki Petrol sorunu,Türkiyenin buraya gerekli müdaheleyi yapamaması, adeta tırsak kaplan gibi olması,Ortadoğuda krizi dahada tırmandırmış üst seviyelere getirmiştir.
Bölgedeki enerji havzalarına ve enerji nakil hatlarının güvenliğine sahip çıkmak isteyen emperyal güçlerin kendi aralarında da kavgalar var. Türkiye dünyadaki bütün örgütlerin savaş alanına döndü. Irak ve Suriye’ye Türkiye üzerinden gidiliyor. El Kaide örgütü, Amerika onunla savaşıyormuş gibi yapsa da Amerika’nın himayesinde bir örgüt. El Nusra örgütünün elemanlarının kimler tarafından eğitildiği biliniyor. IŞİD de El Kaide’nin bir yan kolu. Onun da beslendiği alanlar belli. El Nusra, Terör Örgütleri Listesi’ne girdi, IŞİD daha o listeye alınmadı. Buradaki kavga Doğu Akdeniz Havzası’ndaki yer altı zenginliği olan karbon ve hidrokarbon yataklarını kimin çıkaracağının ve oradaki hakimiyetinin nasıl olacağı kavgasıdır.ABD, bir zamanlar düşman olduğu İran ile, Irak konusunda ve IŞİD’e saldırılar için iş birliği yapmaya hazırlanıyor. Bu arada, Suriye’deki Esad yönetimiyle el altından görüşüyor. Kendinize ait bir dış politikanız yoksa, bir taraftan öteki tarafa savrulup durursunuz.

Şimdilerde Türkiye düşmanları, akbabalar gibi başımıza üşüşmüş bulunuyor. 

Ve en son olarak bir başka kriz Filistin, İsrail Gazzeyi bombalıyor,kınıyoruz.Türkmenler katlediliyor seyrediyoruz.Kınama ve tepki gösterme ile olmuyor,İcraat gerekiyor

Türkiyenin dış politikada bazı yaptırımlara gitmesi gerek;
İsrail için yapılması gereken ne ise yapılmalı
Irak içinde yapılması gereken ne ise yapılmalı



Erkan MACİT
Yurt Partisi Güngören
İlçe Başkanı


14 Temmuz 2014 Pazartesi

Şahin Bozkurt/Doruktürk Haber



Yurt Partisi Güngören İlçe Başkanı Erkan Macit

Cumhurbaşkanlığı Sonrası Ak partinin Yol haritasını anlattı....Doruktürk Haber


Yurt Partisi Güngören İlçe Başkanı Macit; 15 Temmuz sonrası Ak partide yeni yol haritası devreye girecek. Gül, teklife olumlu cevap verirse, eylüldeki kongrede genel başkanlığa taşınacak dedi...

Macit sözlerine şöyle devam etti. ,Sayın Başbakan'ın ilk turda Cumhurbaşkanı seçilmesi yüzde 99.9. İhsanoğlu'nun adaylığı açıklandıktan sonra Erdoğan'ın ilk turda alacağı oy oranı anketlerde çoğunluğun fazlası olduğu çıktı. Bu durumda 11 Ağustos sabahından itibaren artık partinin başına gelecek isim konusunda bir yol haritası hazırlanacaktır. Öncelikle, Başbakan  Erdoğan ve Abdullah Gül bir araya gelecek büyük ihtimal konuyu istişare edecektir. Ardından parti yetkili kurulları toplanır, yine büyük ihtimalle de Abdullah  Gül'e partinin başına geçmesi çağrısı yapılır. dedi.Yurt Partisi Güngören İlçe Başkanı Macit  konuşmasının son bölümünde ise şöyle devam etti;
   Başbakan Erdoğan Cumhurbaşkanı seçildikten sonra bir mekanizma kurulur ve Abdullah Gül'le ilgili süreç başlar.Başbakan Erdoğanı yukarı çıkaran mekanizma Gül'ü de partinin başına getirir. Gül 'evet' derse buna kimse itiraz etmez. Çünkü siyasi akıl da bunu gerektiriyor. Güçlü Cumhurbaşkanı-güçlü başbakan modeli ile Türkiye hedeflerine ulaşır" empozesi oluşturulmak isteniyor.


 Zaten muhtemel olası planlar konuşuluyor;AK Parti kulislerinde konuşulan bir başka konu erken seçime gidilip gidilmeyeceği. Gül'ün partinin başına geçmesi durumunda milletvekili olmadığı için başbakanlık yapamayacağı görüşünden hareketle, kasım ayında bir erken seçimin gündeme gelebileceği konuşuluyor. İkinci bir görüşe göre ise erken seçim olmayacak, Gül genel başkan, Ali Babacan veya Binali Yıldırım başbakan olacak. 2015 seçimlerinden sonra da Gül hem partinin hem de hükümetin başına geçecek.dedi..



                                                                         Şahin Bozkurt/Doruktürk Haber







12 Temmuz 2014 Cumartesi

SEL GİDER KUMU KALIR




Sel Gider Kumu Kalır..

Allah Ülkemize,Vatanımıza zeval vermesin,Türkiye de Bir oldu bitti gibi yaşanan dayatmalara kadar gelinen bir kavga meselesi gibi olan Cumhurbaşkanlığı seçimi için adeta Liderler yarışıyor.Seçimler elbette tartışma alanı ve mevzusu olacak.Gerçi bunu 30 MART 2014 Yerel seçimlerinde gördük.Millet,Vatandaş birbirine düşman olur gibi sokaklara döküldü,birbirlerine akraba olanlar küslük yaşadılar.Ve öyle bir zaman geldiki Siyasi Partiler bile birbirine girdi.Kendini vatandaşa ispat etmek için seçimlerde insanlara meydana toplamak için para vermeleri ne kadar adildi?Hangi şehirde miting yapılacaksa o şehire bile başka şehirlerden para ile otobüslerle insan taşındı.Ve bugünkü mevcut sistem öyle bir hale geldiki Siyasi liderler artık cebinde birşey olmayanı satın alıyor.Kim masaya koltuğa geçiyorsa,cebinde şeytan gezdiriyor.Ülkemiz öyle muhteşem öyle genişki,Meydanlarda insanları öyle bir şakşaklarsınızki size biat edende olur etmeyende buna eyvallah! Ama İnsanları para ile şeytanın planı ile kandırmaya kalkarsanız,O şeytan gün gelir sizi o koltuktan alır.
Siyaset öyle bir düzenki,doğruya doğru,yanlışa yanlış demek lazım.Adaletli olmak lazım.Nimet de Külfette bizim yolumuzda var.Başarıda başarısızlıkda yolumuzda var.Ancak birşeyleride kabul etmek lazım.Körü körüne muhalefet yapmamak lazım
Şimdi bakıyorumda,bir cumhurbaşkanlığı seçimi olacak diye,Muhalefet dayatma aday çıkardı önümüze,sözde Kürt vatandaşları destekleyen partide Hdp de ,oyuna oyun anlamında bir aday çıkardı önümüze.
Ve beklenen aday Erdoğan.! Kolay değil tabiki 12 yıldır Başbakanlık koltuğunda icraatlarını yaptı.Ve şimdi hakkımdır dediği Reisi cumhurluğu istemekte,ve halktan oy talep etmekte.Bunlar olağan şeyler.
Olağan olmayan ne biliyormusunuz? Bu seçimlerde biter elbet olan vatandaşa oluyor.Çünkü siyasiler Televizyonlarda Medyada Gazetelerde birbirlerine atıp tutuyor.Birbirlerine eskileri açıp açıp yeriyor.ve hakaretlere varan aşamalarda yine birbirlerine verip veriştiriyor.
Bu seçimde geçecek elbet.sonuçları beraber göreceğiz.bknz Yurt Partisi Güngören olarak Sn Sadettin TANTAN ın Reisi cumhur adayı kabulu için Ankara ile temasa geçtik.Ve hatırı sayılır liderler ile bağlantıya geçtik.Milletvekilleri ile görüşmeler yaptık.yazışmalar yaptık.Ne Oldu?
Sonuç Zaten belli! Adaylığı kesinleşmiş olan ERDOĞAN
Ve yanına aynı sistemin parmakla işaret ettiği bir Aday olup karşımıza,çıkartılan Ekmeleddin İHSANOĞLU ! Kim biliyor? kim tanıyor? bilen biliyor bilmeyen araştırıyor.
İşte bu anlamda şu devreye giriyor seçme şansın yok belirleme şansın yok.Sana Başka Aday çıkarma olasılığı bile tanınmıyor!
Ve bunun adı Cumhurbaşkanını HALK seçecek! Oluyor. Böyle bir komedi olurmu?
Böyle bir saçmalık olurmu?
Adaymı yoktu Türkiyede ?
Ben doğru olana herzaman mantıklı ise onay verdim.Yanlış ise herzaman karşısında oldum.Bu Ülkede Hiçmi doğru olmadı hiçmi doğrular yapılmadı elbet yapıldı.
ERDOĞAN'nında doğrularını söyledik,ve yanlışlarını yazdık çizdik.
MUHALEFET'ide CHP -MHP' yide eleştirdik,doğruları varsa yazdık çizdik
BDP yide yazdık çizdik Tüm Partileri yazdık çizdik.Eleştirdik doğruları varsa destekledik.
Biz hiçbir zaman kimseye ayrım yapmadık,Bu ülkede herkes bizim vatandaşımız
Bayrağına Milletine sahip çıkan herkes ekmek yediği vatana ihanet etmeyen herkes,Lazıyla Kürdüyle Çerkeziyle Boşnağıyla Arnavutuyla,Gürcüsü ile hepsi ile bütünleştik.Ama görüyorum ki; Kim İktidara geçmek istiyorsa cebinde ŞEYTAN taşıyor.
İşte bu evrede Yurt Partisi Güngören Ilçe Teşkilati olarak bunların mücadelesini vereceğiz.Cebinde Şeytan taşıyanın daima karşısında olacağız!
Elbette birleşme zamanıdır,Elbette Birlik zamanıdır.Büyük Türkiyedir Benim Davam
Ve bu Davamı sonuna kadar sürdüreceğim..
Reisi Cumhurluk Seçimine gelince Her vatandaş mantığını kullansın.
Değerli Büyüğüm Sabih Samur'un dediği Garsonun masada seçmemiz için sorduğu soru meselesi vardı ya; Kolamı Ayranmı?
Türkiye gelişiyor Türkiye büyüyor.Türkiyenin büyümesini istemeyenlere en güzel cevap cumhurbaşkanlığı seçiminde ve halk oylamasında belli olacak.Türkiye Dünya Konjukturunde büyük bir güç.Bunu Emperyalizm düzeni ve Kapitalist sistem çok iyi okuyor.Hangi partili olursanız olun! Allah Millletimizin birliğini ve beraberliğini bozmasın.Tv'lerde Siyasi Partilerin mensuplarına bakıyorumda birbirlerine giriyorlar.
Bunlar siyaseten yanlış, seçimi malzeme yapıp kavga ve didişme sahneleri hiçde hoş değil.Allah milletimize zeval vermesin.Olan Millete oluyor.
Onlar seçim için O meydan senin Bu meydan benim dolaşıyor.Devletin bütün imkanlarını kullanıyorlar.İktidarda Muhalefette hepsi birbirine horoz döğüşü gibi giriyorlar.Ve sonra arkadan kıs kıs gülüyorlar.Olan Türk Mileltine Oluyor'! Bu giderler bu masraflar Vatandaşın cebinden çıkıyor.Bu gün mevcut sistem insanları yanlışa sürüklemenin peşinde kolaydan kazanmanın peşinde.Bugünkü sistem Adaletli olmaya sıcak bakmıyor.GÜç Ve PARAN yoksa ne halin varsa gör diyor!
DOĞRUYA DOĞRU YANLIŞA YANLIŞ!
BÜYÜK BİR SINAVDAN GEÇİYORUZ!
ALLAH MİLLETİMİZE GÜÇ VE KUVVET VERSİN!
BÜYÜK TÜRKİYE İÇİN YARINLAR BİZİM !GELECEĞE GÜVENLE BAKIYORSAN
YARINLAR BİZİM.
O YÜZDEN DEDİĞİM GİBİ SEL GİDER KUMU KALIR!
EĞERKİ SEÇİM HAKKIN BELİRLİ ŞARTLARDA İSE VE BELİRLİ ADAYLAR VAR İSE YİNE YAPACAĞINIZ TEK ŞEY MANTIĞINIZ! MANTIĞINIZI KULLANIN.....
ERKAN MACİT
YURT PARTİSİ
GÜNGÖREN İLÇE BAŞKANI

23 Haziran 2014 Pazartesi

SAYIN SADETTİN TANTAN NEDEN CUMHURBAŞKANI ADAYI OLMALI ?

SAYIN SADETTİN TANTAN NEDEN CUMHURBAŞKANI ADAYI OLMALI ?

   Bu girdiğimiz karanlık tünelden çıkmak için  mevcut milli partilerin mevzuata, şahsi çıkar hesapları ve egosal tatminlerini bırakıp ciddi birleşmeye ve halkıda bu koalisyona çağırmaya mecburdurlar. Artık bu birlik son olarak cumhurbaşkanlığı seçiminde de yapılmaz ise bundan sonrakiler dikta rejimlerindeki gibi her seçim bir prosedür seçim olacaktır.

  Bu seçimde başbakanın dediği gibi başkanlık sistemi onaylanmış olacak olup ardından eyalet sistemine geçilecektir. Buda ülkenin 10 yıla kalmaz Irak devleti gibi paramparça bölünmesine ve doğumuzda bir uydu devletin kurulmasına sebep olacaktır. Bu çerkezistan,  lazistan şeklinde devam edecektir. Yada en iyi ihtimalle Türkiye ciddi derece terör ve bölünme bataklığında on yıllarını, emeğini, vaktini, evlatlarını kaybetmeye devam edecektir.
Ülke son bir yıldır yolsuzluk haberleriyle ciddi derece meşguldür. Siyaset mekanizması kirlenmiş olup her taşın altından onlarca yolsuzluk dosyası ve malum siyasiler çıkmaktadır. Bu yapı devlette  rüşvet adam kayırmaca suiistimal olarak, esnaf ve halkın içindeki ticarette ise gayri meşru hızlı kazanç yollarından olan   bozuk mamuller gdo lu sebzeler meyveler ticaretine dönüşmüş  ve giderek herkese bulaşır hale gelmiştir. Bu çöküntü  ekonominin yanında sağlığımızada kötü yönde etkiler hale gelmiştir. Bizler yüzlerce yıl Hz. Ömerin adaletini örnek olarak yaşamaya çalışmış ahiler loncalar kurmuş halkı devleti sağlıklı ve sıhhatlı bir şekilde korumuş bir milletiz, bu tur hastalıklara karşı duracak dirayetli adaletli yeni Ömerlere Alilere ihtiyacımız var…sorun yok olmalarından değil Sorun bu insanların yan yana gelememesinden organize olamamasındandır. Bu konuda cesarete de çok önemli bir yer düşüyor.. Namusuzların cesareti kadar namuslularda cesur olmak zorundadır.o durumda sistem işler ve herşey olması gerektiği gibi cereyan eder. Konjoktur uygun değildir diyerek beklemek düşmana güç ve mevki vermektir. Lider gerçek bir liderse şayet Oyunun kurallarını onlar değil siz koymalı ve sisteme müdahale edebilmeldir. Türk tarihi bunu örnekleriyle doludur. Tarih bu adamları kayda geçirmiş ve onurla yad etmiştir.

    Sadettin Bey devlete polis amiri olarak hizmet ettiği O dönemden beri hakkında bir suiistimal, gasp adam vurma hırsızlık yolsuzluk nitelemesi olmayan ve adı her geçtiğinde müspet vatansever dürüst biri olarak halkın gönlünde yer almıştır, bu da bir insan için onur duyulacak bir erdem ve başarıdır.Sadettin bey  bu kalite ve başarıyı kazanamaz gözüyle bakıldığı ,  kalemizdir alamaz dedilen Fatih Belediyesi seçimlerinde başarıyla çıkarak cevap vermiştir. Sonraki dönem içinde içişleri bakanı olarak dürüst vatansever tecrübeli devlet adam kimliğiylede yine ispat etmiş yaptığı çalışmalarla ve istifasıylada siyaseten hükümeti dahi sarsmıştır. Ülkenin doğusu batısı kuzeyi güneyi ayırt etmeksizin Sadettin Bey halktan destek alabilir güven duyulan kişilikli ve vatansever bir kişilik olarak kendini göstermiştir. Bunun yanında Atatürkçü laik dindar yapıyı kendinde barışık şekilde samimi olarak yaşadığını halkına göstermiştir. Mevcut yapı gereği 50 ye yakın partinin olması ve halkın milliyetçi Atatürkçü ve dindar diye bölünme projesinin uygulanması ve yukardaki sebeplerlede olsa genel ve yerel seçimlerde Sadettin Beyin başarılı olamadığını göstersede hakkındaki bu olumlu sonuç değişmezdir. Bakın ortada konuşulan  adayları bir konuşalım…mesela güçlü bir belediye başkanı olarak gösterilen Eskişehir belediye başkanı Büyükerşen Temiz bir lider sol cenahta olup dindar kesimden, mesela doğu anadoludan ve karadenizden güneydoğudan oy alması çok zor olacak. Adı avam tabakadan olan ve halka yansımamış biri gibi lanse edildi. Yusuf Halaçoğlu hoca iyi bir akademisyendir ama siyaset adamı değildir. Miliyetçi-sol cenahtan oy alsada dindar kesim olan iç Anadolu ve karadeniz ve hatta istanbulda istenen desteği bulamaz çünkü milli görüş yapısı bu adam kafatasçıdır pantürkistir diye halka olumsuz yayınlar yapacağı kesindir. Meral Akşener derseniz cemaatle çok yakın ismi geçiyor..soldan oy alamaz…istenen oyu ve rüzgarı alamaz…ve bunun gibi diğer bir çok  ismi geçen adayların handikapları var.. Başbakanın hücumlarına cevap verebilecek siyaset bilgisine  ona yolsuzluklarına bölücülüğüne hücum ederken kendinde etiketler olmadan milli dini devlet adamı kimliğiyle herkesimden ve hatta mardindeki diyarbakırdaki insanın bile vicdanen bu adam dürüsttür tayyip yerine buna destek vermeliyim diyecek biri olmalı oda bize  göre Sadettin Tantan Beydir. Bölücü tek bir cümlesi dahi olmayan dindar ve aşırı muhafazakar olmayan,laik düşünceye haiz ve Atatürkçü biri olan Sadettin Bey İç anadoludaki dindar, milliyetçi insanımızdanda   egedeki bir solcudan da kadıköyde ki ulusalcıdan da istenen desteği rahatlıkla alacaktır.

11 Haziran 2014 Çarşamba

Kandil Mesajı








Dualarınızın eksik olmadığı,bol dualar ile Allahtan Af dilediğimizi bu mübarek Berat Gecesinde Efendimiz Resulullahın S.A.V duasıyla ilahiyata erelim. 


“Allah’ım! Azabından affına, gazabından rızana sığınıyorum, senden yine sana ilticâ ediyorum. Senin şanın yücedir. Sana yaptığım senayı, senin kendine yaptığın senaya denk bulmuyorum. Sana layık bir surette hamd etmekten acizim"
Amin

BERAT KANDİLİNİZ MÜBAREK OLSUN.

ERKAN MACİT
YURT PARTİSİ GÜNGÖREN
İLÇE BAŞKANI

10 Haziran 2014 Salı

KINAMA MESAJI



BAYRAK ULUSUN SİMGESİ NAMUSU VE ŞEREFİDİR.
DİYARBAKIRDA 2.ORDU HAVA KUVVETLERİNE BAĞLI BİRLİKTE  BAYRAĞIMIZIN BÖLÜCÜ TERÖR ÖRGÜTÜ YANLILARI TARAFINDAN İNDİRİLMESİNE ŞİDDETLE KARŞI ÇIKIYOR.VATANIN NAMUSU OLAN BAYRAĞIMIZIN BU DURUMLARA DÜŞÜRÜLMESİ KONUSUNDA BUNLARI YAPANLARIN YANINA KAR KALMAYACAĞINI
VE BURADAN BAŞBAKAN VE GENELKURMAYI BU ONUR KIRICI DAVRANIŞA SEBEP OLANLAR İÇİN GÖREVLERİNİ İCRA ETMELERİNİ TEMENNİ EDİYORUM.

ERKAN MACİT
YURT PARTİSİ
GÜNGÖREN İLÇE BAŞKANI

5 Haziran 2014 Perşembe

YURT PARTİSİ GÜNGÖREN İLÇE TEŞKİLATI

                                                                GENEL BAŞKANIMIZ
                                                                SADETTİN TANTAN




PARTİ TEMSİLİ LOGOMUZ


ERKAN MACİT
GÜNGÖREN İLÇE TEŞKİLATI
BAŞKANI 


ÖZGEÇMİŞ
                   1974 Yılında İstanbul Bayrampaşada doğdu.Baba ocağı memleketi Erzincan olup İstanbulda ikamet etmektedir.İlköğrenimini Bayrampaşa Hürriyet İlkokulunda Orta ve Lise Öğrenimini B.paşa Rıfat Canayakın Lisesi Edebiyat Bölümünde tamamlayan Macit 1992'de mezun oldu.1993'te devam ettiği Üniversite Öğrenimine Eskişehir 2 yıllık Açık Öğretim Sosyal Bilimler Bölümü ile öğrenimini tamamladı. Çeşitli alanlarda ve branşlarda eğitim aldı.
Askerliğini Komando olarak yapan Macit İzmirde Bornovada Ege Ordu Komutanlığına bağlı 10.Jandarma Er Eğitim Alayı 2.taburda Eğitim Çavuşu Er eğitimi vererek Kutsal vatani görevini tamamladı .

İş hayatına 1993 yılında atılan Macit Bayrampaşada 
özel bir şirkette Muhasebe bölümünde müdür olarak görevini sürdürdü.2004 yılında sektör değiştirerek, Boya Kimya  sektöründe teknik pazarlama ve teknik eleman olarak satış şefliği ve kontrol müdürlüğü yaptı.2007 yılına kadar bu görevini sürdüren Macit 2007 yılında kendi şirketini kurdu.Fakat piyasa şartlarının olumsuzluğu nedeni ile boya kimya sektöründe misyonunu tamamladı.
2007 yılında kendi kardeşi ile ortak olup Aile şirketini kurdu.Tekstil sektöründe halen piyasada kaliteli işlere imza atan hizmet veren şirketin başında Genel Müdürlük görevini sürdürmektedir.


  Siyasi hayatında DP Demokrat Parti ile başlayan Macit 2001 yılında Bayrampaşa Demokrat Parti
ilçe teşkilatında görev aldı.Sosyal aktivite olarak geniş bir kitleye hitap eden Macit,çevresinde sevilen sayılan bir kişiliktir. 2011yılında kurulan  Bayrampaşa Taraftarlar Derneği nin kurucu üyeliğini yaptı.Bayrampaşada çeşitli faaliyetlerde görev aldı.2012 yılında Gazete ve Medya dünyasına girdi.PBY İnternet televizyonunda İlk Program olan TARİHİ CAMİLERİMİZ Belgeselini sundu.2013 yılında Doruktürk Medya ve Televizyonunda köşe yazarlığı ve sunuculuk görevlerini icra etti.

2013 Aralık ayında Yurt Partisi bünyesine katılan ve üyeliğini aktif hale getiren Macit 2014 nisan ayında Genel Başkan Sadettin TANTAN talimatı ile Güngören İlçe Teşkilatı Başkanlığına getirildi. Şuan halen Güngörende Ticari hayatına, Medya ve siyaset alanında devam eden
Erkan Macit evli ve 2 çocuk Babası.

Macit yabancı dil olarak ingilizce biliyor.Siyasete,Sanata,Spora ilgi duyuyor.